fbpx

Matriks Oyununda Gücünüzü Arttırın: Ruh, Beden ve Zihin Dengesi ile Hayatınızı Dönüştürün

5Aa144F9 7Ed3 46E1 B0Fd 9754E005Af70 Matriks Oyununda Gücünüzü Arttırın: Ruh, Beden Ve Zihin Dengesi Ile Hayatınızı Dönüştürün

Matriks oyununda ne kadar güçlüsün?

İsmine hayat denen bir matriks oyunu içinde yaşıyoruz. Bir video oyunundaki gibi beden dediğimiz ve ruhumuzun yönettiği avatarlarımız, organik portallarımız var. Bedenimizi kullanarak ruhumuz hayat okulunda sayısız deneyim yaşayarak ihtiyacı olan dersleri öğreniyor. Ne istersek olma şansımız olan, rolleri ve diğer oyuncu arkadaşlarımızı bizim seçtiğimiz bir oyun bu. Peki bu bir oyun ise neden toplumun %60’dan fazlası kurban rolünde yaşamayı seçiyor?

Ruhların dünya matriksine doğarken inanışlarından birisi de ne kadar zor bir hayat yaşarsam o kadar kendi ruhumu geliştirip daha yüksek seviyelere zıplayabilirim anlayışıdır. Bunu belki sizler de kabul ettiniz ve kendi hayatınızı zorlaştırdığınız deneyimleri üstüste yaşıyorsunuz. 

Peki gerçek sadece inandığımız ise o zaman inancımızı değiştirerek, “ben kolaylık, sağlık, mutluluk ve sevgi dolu deneyimlerle de ruhumu geliştirebilirim” anlayışını kendimize yüklersek nasıl olurdu? Sadece bakış açılarımızı değiştirerek matrix oyunundaki elimizi güçlendirebiliriz. Kurban bilincini deneyimlemek zorunda değiliz. Tabii bu yine de pek çok kişinin bunu deneyimlemeyi seçeceği gerçeğini değiştirmiyor. Ancak başkalarının bu deneyimlerine gözlemci kalarak da öğrenebiliriz, kendimiz bizzat yaşamak zorunda değiliz!

Dünya oyununda kurban rolünde, hastalık, mutsuzluk içinde yaşamak zorunda değilsiniz. Bakış açılarınızı, inançlarınızı, enerjinizi değiştirerek hayatınızı kolaylık, zenginlik ve sağlık içinde sürdürebilirsiniz.

Ayrıca bu oyuna girerken elimiz boş değil, oyunu kolaylaştıran, elimizi güçlendiren araçlarımız da var. Hayatımızın daha güzelliklerle dolu geçebilir. Bunu seçelim mi?

Peki matriks oyununda nasıl mutlu, sağlıklı, başarılı olabiliriz? İstediklerimizi nasıl hayatımıza çekebiliriz? Nasıl daha kolay bir hayat yaşayabiliriz? 

Eğer siz de herkes gibi bu sorulara cevap arıyorsanız en yüksek potansiyelinizi yaşamaya odaklanmalısınız. Beynimizin %5’ini kullandığımız söyleniyor. Her insana doğduğunda bir kullanma kılavuzu verilse özellikleri öğretilse ne hoş olurdu. Aslında çoğu insan bilinçatının gücünü, beyninin ve tüm hücrelerinin evrenin en güçlü hologram bilgisayarı olduğunu bilmiyor. Kendi kapasitemiz bize öğretilmiyor. Bir yandan sistem medya aracılığıyla, zihin kontrolü ile korku ve endişe duyguları yüklüyor. Bir yandan da gıda, hava, su ve ilaçlardan gelen kimyasallarla DNAmızın efektif çalışmasını etkiliyor. Bedenimizdeki enerji akış merkezleri olan çakralarımız ve algı kapasitemizi belirleyen hormonal bezlerimiz kapasitesi altında çalışıyor. 

Klasik bir hayat yaşayan herkes için durum böyle. Potansiyelini yaşayamıyor.

İçinde tutulduğumuz çarkın dışına çıkıp daha mutlu, sağlıklı ve başarılı olmak en önemlisi huzuru tatmak istersek radikal değişiklikler gerektiren hayat yollarını seçmek durumundayız. Bunu farkedenler konfor alanı dışına doğru bizi iten ekolojik, minimalist, kimyasalsız yaşamayı, içsel gelişim, ruhsal farkındalık yollarını seçmeye başlıyor. 

Matriks oyunu: En yüksek potansiyelimizi yaşayamamada kimyasalların etkisi büyük.

Son 100 yılda 80binden fazla kimyasalı doğaya saldık. 15 yıl toplumu bilinçlendirmek için doğal, kimyasalsız ve sağlıklı yaşam konularında blog, kitap, köşe yazıları yazdım. Bedenimizi ne kadar fiziksel olarak zararlı kimyasallardan arınmış tutabilirsek o kadar beynimiz, hücrelerimiz ve DNAmız sağlıklı oluyor. Bunu çoğu kişi mantıken anlasa da ekolojik kaideleri uygulamada toplumun bilinç seviyesi düşük kaldığı için eksik kalıyoruz. Bu sebeple artık bilinçaltı çalışmaları ile toplumun bilinç seviyesini yükseltmek çok önemli.

Tüm DNAmız aracılığıyla bu biyolojik bedenimize, yani avatarımıza ruhumuzun sinyallerini bağlıyoruz. İnsan bedenini beyin ve tüm hücresel DNA sı aracılığıyla etraftaki ether, yani sonsuz yaşam enerjisi ile iletişim kuran, evrendeki en süper bilgisayar olarak düşünelim. Bu güçlü bilgisayarların hakimiyeti kimdeyse dünyayı dönüştürecek yaratımlar yapabilir. O yüzden bedenlerimiz, DNAmız kimyasallarla işgal altında.


Kimyasalları bedenden temizleyerek yaşadığımız hayatı dönüştürebilir miyiz?

İşin sırrı Beden ve Ruh uyumunda saklı. Bedenimizle ruhumuz ne kadar uyumlu çalışırsa bu hayata gelme amacımızı, hedeflerimizi başarma şansımız artıyor. Çünkü ruhumuz bizim Kaynak enerjiyle bağlantımız. Kaynak enerjiyi biyolojik bilgisayarımız olan bedenimiz ile yönlendirebiliyoruz. Bu akışı sağlıklı kontrol edebilenler, bu yaşam enerjisini istenen forma dönüştürebiliyor. Bedenimizin ruhumuzla uyumunu etkileyen kimyasalları dışında geçmiş yaşam deneyimlerinden gelen travmalar, inanç kalıpları ve tutsak duygular bulunuyor. Bunların da enerji alanımızdan temizlenmesi yolumuzun açılması için önemli.

Bedenimiz aracılığıyla hayatı deneyimleyerek ruhumuzu adım adım zenginleştiriyoruz. Her bir hayat deneyimi ruhumuza yeni bir parça katıyor. Hayat deneyimlerimiz iyi veya kötü, olumlu veya olumsuz her biri çok değerli. Çünkü bizi biz yapan yaşadıklarımız. Ruhsal katmanda hepsi çok değerli. Hatta çoğu ruh bilinçaltında zorlu deneyimlerin daha büyük farkındalıklar getireceğiniz düşünerek dünya platformuna doğuyor. 

Dünya matriksi sadece en usta oyuncuların oynamaya cesaret edebileceği çok çetrefilli, farkındalık ödülleri yüksek bir deneyim merkezi. Büyük bir matriks oyunu içinde oynadığımızı, ruhumuzun beden avatarını kullanarak bu oyuna bağlandığını düşünebiliriz. 

Şimdilerde sanal gerçeklik içeren video oyunları çok popüler. Hatta metaverse gibi sanal platformlarda avatarlar ile yapay zeka kontrolünde bir hayat sürdürmeye özendiriliyoruz. Bu sadece oyunun içinde bir oyun. Yapay zeka hepimizi ya oyunlardan, ya sosyal medyadan ya da sevdiklerimizle konuştuğumuz iletişim kurma araçları üstünden bizi ele geçiriyor. Gerçekten büyük bir oyunun içinde olduğumuzu farketmiyoruz. Bunu en güzel anlatan filmlerden birisi Matriks serisi. Dünyada olan bitene ruhsal bakış açısına göre bu filmler bir belgesel niteliğinde. 

Yaşama bir matriks gözüyle bakarsak herşey daha kolaylaşıyor. Herşey bir illüzyon, bir oyundan ibaret. Kısa süreliğine bu oyunu oynuyor ve tekrar tekrar oynayabiliyoruz. Özetle, elimizi bedenimize, ruhumuza, zihnimize iyi bakarak güçlü tutabiliriz. 

Sevgi ve Işıkla,

Başak Pirtini
Power Codes Geliştiricisi